Yeni Microsoft Office Word 97 - 2003 Belgesi (2)

Published on April 2018 | Categories: Documents | Downloads: 19 | Comments: 0 | Views: 354
of 19
Download PDF   Embed   Report

Comments

Content

Eski anadolu türkçesi « : Ağustos 25, 2007, 02:02:52 ÖÖ » ESKİ ANADOLU TÜRKÇESİ Xlll. yy’ın sonlarına kadar tek bir koldon devam eden Türk yazı dili, aynı yy’ın sonlarında dallanmalara uğramıştır. Doğuda Doğu Türkçesi (çağatayca), Kuzeyde Kuzey Batı Türkçesi (Kıpçakça), Batıda ise Güney-Batı Türkçesi (Oğuzca) adlarıyla anılan Türk yazı dilinde bugün kullandığımız yazı dilinin temelini Batı Oğuzcası (Anadolu’ya göç eden Türkler tarafından işlenerek yazı dili haline getirilen ) teşklil etmektedir. Batı Oğuzca’sını gösterdiği değisimler göre devrelere ayırdığımızda Xlll-XV. Yy’lar arasında kullanılmış olan, içine Selçuklu dönemi Türkçesi’ni de alan Eski Anadolu Türkçesi devrinin ilk sırayı aldığını görürüz. Değişik kaynaklarda bu devrenin “Eski Osmanlıca”, Êski Türkiye Türkçesi “ adlarını da aldığı görülmektedir. XV, asrın ll, yarısı bir geçiş devresidir. Bununla birlikte EAT’si devri özellikleri XVl. Yy boyunca devam etmiş ve XVll. Asırda da etkisin sürdürmüştür.

YAZILIŞ ÖZELLİKLERİ EAT döneminde eski Türk yazı dili özelliklerinin yanında Arap-Fars yazı dili özelliklerinin bulunması bakımından kurallı bir imla sisteminden söz etmek zordur. Ünlüler bu dönemde kuralsız, bazen hareke işaretleri ile bazen de imla harfleri “elif”, “vav” ve “ye” ile yazılmışlardır. Zaman zaman aynı kelimenin aynı sayfada farklı yazılışlarına rastlanmıştır. Ünsüzler de ise Arap alfabesinde p, ç, n, g seslerini karşılayan işaretler olmadığından bunlar sırasıyla ...................................işaretleri ile karşılanmışlardır.

SES BİLGİSİ A) ÜNLÜLER 1.ünlü Değişmeleri i/e değişimi: (i>e, e>i, e) Eskiden beri Türkçe’de çok yönlü değişimlerin olması, bu konuda yapılan çeşitli açıklamalar bulunmasına rağmen, meselenin karışık bir hal almasına neden olmuştur. Bugünkü Türk lehçelerinde de aynı şekilde ikilik gösteren ünlülerin bulunduğu bilinmektedir.[1] Aynı kelimenin hem “i”li, hem”e”li şeklinin bulunması nedeniyle bazı diciler her iki sesi de bünyesinde toplayan bir kapalı “e” nin varlığından söz ederler. Ancak yazı dilimizde kapalı “e” nin valığını ispatlayacak bir işaret bulunmamaktadır. Bu nedenle bazı dilciler “i” ile yazılan bu sesi “i”olarak, bazıları e(e) olarak okumuşlardır.

Böyle durumlarda imla ses bağlantısı kurabilmek için esreli ve üstünlü yazılışların eserdeki ağırlık düzeyi, eserin kopya yeri ve dönemi ile aslına ve kopyasına ait şekiller göz önünde bulundurularak “i”li veya yapalı “e”li şekli tercih yolunda bir normalleştirmeye gidilebilir. Ancak baştan başa esre veya esreli y’li yazılışların haklim olduğu devir ve eserlerde, bu yazılışı, EAT’nde kapalı “e” yi gösteren bir işaret yoktur, diye kapalı “e” olarak değerlendirmek pek doğru değildir.[2] EAT metinlerinde bugünkü Anadolu ağızlarında görüldüğü gibi kök hecedeki “i” nin ve kapalı “e” nin yan yana yaşadığı muhakkaktır. Anacak, bu durum esreli ve y’li yazılışları kapalı “e” olarak değerlendirmek için yetersizdir.[3] Örnekler: -di- “demek”, yidi “yedi”, yi-“yemek”, ivine “evine” yig “yeg”, yilleri “yeleri”, zencir, “zincir” vb. o/u ve ö/ü değişimi: Arap harfli yazıda bu sesler için ayrı işaretler bulunmadığından yuvarlak ünlülerin dar mı yoksa geniş mi oldukları belli olmamaktadır. Özkan bugün “uyan-, güzel, uğra-, usan-, yürü” gibi kelimelerin geniş ünlülü okunması gerektiğini belirtmektedir.[4] Paçacıoğlu ise bu konuda, Türkçe kelimelerde ilk hece dışında o,ö seslerinin bulunmadığının dikkate alınması gerektiğini belirtmiştir.[5] 2. ünlü Uyumu A) Kalınlık –incelik uyumu Kalınlık incelik bakımındın ünlü uyumu Türkçe’nin genellikle her devresinde olduğu gibi bu dönemde de sağlam bir şekilde uygulanmıştır. Bu gün uyuma uymayan –ki aitlik eki, imlada bitişik yazılan ile, içün edatları, cevher fiili ifiilinin geçmiş zaman partisibi i- dük, rivayet ve hikaye şekilleri de uyuma girmiştir. Hatta bu dönemde eklerle genişletilmiş Arapça ve Farsça kelimelerin bile uyuma girdiği görülmüştür.[6] ET devresinde mevcut olduğu halde –iken zarf fiil ekinin kalın şekli yoktur. Bu gün olduğu gibi EAT devresinde de ek daima incedir. Sadece günümüzde bazı Anadolu halk ağızlarında kalın şekli görülmektedir[7] -yor şimdiki zaman eki de bu devrede uyuma günümüzde olduğu gibi aykırıdır. Ol geyiği kovar iken, dürtişür-iken, B) Düzlük- Yuvarlaklık Uyumu: EAT’nde dudak benzeşmesi denilen düzlük yuvarlaklık uyumu, daha önceki devirlerde olduğu gibi henüz umumileşmemiştir. Ancak dönem sonunda başlama belirtileri göstermiştir.[8]

EAT’nde meydana gelen yuvarlaklaşma, bir ünsüzün düşmesi sonucunda veya dudak ünsuzu olan “b, m, p, v” gibi seslerin yuvarlaklaştırıcı etkisiyle meydana gelmiş ya da bir ağız meselesi olarak ortaya çıkmıştır. (çevir-> çevirmek) Kelimelerde Yuvarlaklaşma: 1. Birden fazla kelimelerin sonunda bulunan g ve g ünsüzlerinin ET’den BT’ne geçerek düşmesi, kendinden önce gelen ünlünün yuvarlaklaşmasına neden olmuştur. 2. Bazı teşkil eklerindeki ünlüler, ET devresinden beri taşıdıkları yuvarlak ülüyü muhafaza ederek BT”nin çeşitli devrelerinde varlığını sürdürmüştür. (-uk/-ük; -garul/-gerül vb.) 3. Bir sebebe bağlı olmadan yuvarlak ünlü taşıyanlar da vardır.[9] (Bir kuzı pişürüp dururam “ Bir kuzu pişirip dururum”) degül “değil”, bellü “belli” EKLERDE YUVARLAKLAŞMA A)Aslında Yuvarlak Olan Ekler -u/-up;-zarf fiil eki(yiyüp,içüp,) -dur/-dür/”fiilden fiil(faktitif)”eki (yığışdursun,dürişdürsün,)sürdürmek gerek) -ur/-ür”geniş zaman eki(karnun açiğur,gelur) -dür “bildirme eki(bizimdur,erdemlüdür,erdür...) -lu,/-lü “isimden isim yapım eki”(borçluyı,aklukaralu,kanlu...) -mur fiilden isim yapma eki -updur/-üpdür öğ.geçmiş zaman eki “karıyupdur,deliyüpdür..) -u/-ü “zarf fiil eki” örnek”yoruyu virdi,diyü...) -ur/-ürfiilden “fiil yapım eki” B)Ünlüsü Sonradan Yuvarlaklaşmış Ekler -alum/-elim “ç.1.ş.eki”(görelim varalum geturelum..) -dun/-dün “1.2.ş.eki”(toymadun,yidürdin) -du-k/-dü-k “gör.geç.z.eki”(kılduk) -um/-üm -un/-ün “ç.3.ş.emr kipi”(gelün,virün --ş- “f.f.y.eki”(yorıyışundan -dukça/dükde “zarf fiil eki”(soyradukda -dukça/-dükçe “ger.eki” -nuz/-nüz “ç.1.ş.eki” C)Düz Ünlü Taşıyan Ekler -ı/-i “yükleme hali eki”(dedeyi -cı/-ci “isimden isim yapım eki” -ncı/-nci “i.i.y.e” -dın/-din “ablatif hali eki” -lik/-lık “i.i.y.e”(şadılık -ı/-i/-sı/-si/ “t.3.ş.iyelik eki”(yuzi,şuyına) -sın/-sin “t.z.ş.i,emir”(gelsün,kosun -dı/-di “gör.g.z.eki”(diledi,eyledi,çıkdı)

-ısar/iser “gel.z.eki” -gıl/-gil “t.z.ş.emir eki”(algıl,çıkgıl,olgıl) -ıcak/icek ve –ınca/ince “zarf fiil ekleri” -mış/-miş “partisip eki” -mış/-miş “öğr.g.z.eki (esirgemiş,işlemiş,soylamış) -ıcı/-ici “f.f.y.e” -ım/-im “ilgi hali eki” -ız/-iz “ç.1.şahıs eki” -mı/-mi “soru eki” 3.ÜNLÜ TÜREMESİ Ünlü türemesi bu dönemde birkaç örnekte görülür.Ancak kelime ortasında olmak üzere az-a-cuk,yig-i-rek-dür kelimelerinde tesbit edilmiştir.[10] 4.ÜNLÜ DÜŞMESİ Ünlü düşmesi hadisesi EAT si döneminde az rastlanmaktadır.(sıtma<ısıtma udı-kı>uyuku->yuku)[11] Kelime ortasında vurgusuz ünlünün düşmesi hadisesi oldukça yaygındır.Bunun nedeni ise vurgusuz orta hece ünlüsünün düşme temayülünde olmasıdır. (Gönül)>gönli,beniz>benzi,-eyülük<eylük,oğul-<oğlı,buyruk<üzere>üzre) vb.)[12] Esasen orta hece ünlüsünün düşmesi hadisesine Eski ve Orta Türkçe metinlerinden de rastlanmaktadır.Eskiden beri görülen bu düşüşün örnekleri bu devir metinlerinde de yaygındır. (ağrı-<ağırı,buyruk<buyuruk,eylük<eyülük vb.)[13] 5.ÜNLÜ BİRLEŞMESİ Türkçe,de kelime köklerinde yan yana iki ünlü bulunamayacağı için ünlü ile biten bir kelimeye ünlü ile başlayan bir ek veya bir kelime eklendiğinde ünlülerden biri düşmekte ve bir birleşme hadisesi olmaktadır.Geçici olabilecek bu birleşme kalıcı da olabilmektedir. [14] Devamlı düşme sonunda kalıplaşmış sözler ortaya çıkmıştır.Bunların çoğu günümüzdede kullanılmaktadır.Geçici düşme aruz vezni zaruretinden ileri gelmektedir.(niçün<neiçün,n,ol-<ne-ol,nic,ol-<nice-ol,şimdi<şu-imdi,kendüzi<kendü-öz-i,şol<şu-ol,böyle<buöyle vb.) Geçici olan ünlü birleşmesinin de çeşitli örnekleri vardır.Bir kısmı –ki ile,bir kısmı –i fiili ile,çoğunluğu değişik keklimelerden yapılmıştır.(k’ol,k’ola,k’ümmetine vb,)belürdise<belürdi ise,kıladı<kıla idi vb) big oldı<bigi oldu,halk’oldı<halka oldı,dinleyen’iy<dinleyeni iy,n’ister<ne ister.[15] B.ÜNSÜZLER Eski Anadolu Türkçesi’nin bu günki yazı dilimizden ayrılan en önemli yönü ñ damak ünsüzü ile,h sızıcı gırtlak[16] ünsüzü bünyesinde bulundurulmasıdır.(yohsul “yoksul,deñiz “deniz” 1.ÜNSÜZ DEĞİŞMELERİ a) b>p değişimi Eski Anadolu Türkçesi’nde “b” ünsüzü kendisini korumuştur. b) b>v değişimi

ET ‘de bazı kelimelerde bulunan b’ler BT’ne geçişte v ‘ye dönmüştür. Ancak EAT devresinde bazı b ,li şekillerde görülmüştür.[17] c) k>g değişimi Kelime başında görülen bu değişiklik yine ET ‘den BT’ne geçişte görülür.Geniş ölçüde olan bu değişim umumileşmiştir.Çünki Osmanlı sahasında “g” olan bazı kelimeler,Kuzey ve Doğu Türkçesi’nin tesiriyle azeri sahasında k olarak varlığını devam ettirmiştir .Ancak Arap harfli yazıda kef ile yazılan kelimelerin k ,li mi g li mi oldukları ayırt bedilememektedir.[18]Bu durumu göz önünde bulunduran bazı müstensihler,k ile g ,yi birbirinden ayırabilmek için kef’in üstüne veya altına 3 nokta koymak suretiyle yeni bir şekil geliştirerek g’yi belli etmişlerdir .Ne var ki bazı eserlerde iç sesteki k>g değişiminden doğan gelişmeleri belirtmek üzere üç noktalı kef kullanılmış ,ön seslerde ve iç seslerde bazen bu ayrıma uyulmuş,bazen uyulmamıştır.[19] d) t > d değişimi ET ‘de kalın ve ince sıradan tüm kelimelerin başında t ‘li şekiller bulunmaktaydı.ET devresinin sonlarında t’li şekiller yerine d ‘li şekiller kullanılmaya başlanmıştır.EAT döneminde ise t ‘yi sürdürme veya d’ye dönüştürme açısından karışık bir durum söz konusudur .Bu karışıklık eserden esere ve yy.dan yy. la farklılıklar göstermektedir.Ancak daha ziyade ince sıradan kelimelerdeki t,ler muhafaza edilmiş ve genellikle t, ile yazılmıştır.(d’iyen dönmüş örn. Deg-dodak,dınma- “aldırış etmeme;t ‘yi koruyan örn.tag,tam, “dam”tanuklık vb.)[20] e) k >b değişimi Türkçe kelimelerde ön ses durumunda h sesi olmadığı için ön ses durumundaki k’lar kendini korumuştur. Türkçe kelimelerde iç ve son ses durumundaki k>h değişikliği ise eEAT,nde geniş ölçüde görülür.Fakat k,lı ve h,lı şekillerin yan yana ve karışık kullanılması bu hadisenin düzensiz olduğunu gösterir.Sonraki devirlerde Anadolu sahasıda k,lı şekiller umumileşirken,Azeri sahasıda h,lı şakiller umumileşmiştir.(çoh,yoh,yahşı,ahşam,ahşa,duzah vb.)[21] f) g>v değişimi Bu değişim özellikle yuvarlak unlülü kelimelerde görülmektedir.Tek heceli kelimelerin son sesleri ile birden fazla heceli kelimelerin iç seslerindeki g/g ünsüzleri korunmuştur.çoğu bugün y şeklinde okunan g/g’lerin EAT devresinde ğ ve y’ye dönüşüp,olanlarda g>v değişimi görülmektedir. (kılaguz>kılavuz,soğuk>sovuk dög>döv- vb.)[22] ñ >g , n>g değişimi Azda olsa bu değişimi rastlanmaktadır.(añır >ağır-) ň EAT döneminde kendisini korumuştur. ň>m değişimi Bazı kelimelerde yuvarlak vokallerden sonra gelen ve bugün –m-olan “ -ň- “ kendini korumaktadır.(göňlek,koňşu,toňuz,)[23] 2.ÜNSÜZ DÜŞMESİ g/g düşmelerinin dışında orta hecede “l” düşmesi(keltür>getür,oltur>otur),y düşmesi

(yılan>ılan,yıldız>ıldız)b düşmesi(bol>ol) r,w düşmesi(bu düşme birkaç örnekte görülür. (suw<su,berkle>bekle) 3.ÜNSÜZ TÜREMESİ Yardımcı ses olan y ve n sesleri kullanılmaktadır.,ancak işaret sıfatı ve zamirlerinde bu dönemde 2’li kullanım görülür.(bu-n-lar,bu-lar vb.) ÜNSÜZ İKİLEMESİ Sadece –ss-olarak ve birkaç kelimede görülmektedir.(ısı>ıssı,ası>assı “fayda”,usuňı>ussuňı “aklını,appak elli) Ayrıca ET ‘de tür-fiili EAT ‘nde başına ve almış ve vur olmuştur.Aynı zamanda ur- şeklinde kullanılmıştır. ÜNSÜZ BENZEŞMESİ Tonsuz ile biten kelimelere getirilen eklerin başındaki ünsüzün,ünsüz uyumuna göre tonsuz olması gerektiği halde,EAT si metinlerinde bu kurala uyulmadığı görülür.Bu durum eklerin klışeleşmiş bir halde yazılmasından kaynaklanmıştır..Daima sedalı olarak kullanılan ekler: -da/-de (baş-da ,hikayet-de) -dan/-den (inayet-den ,iş-den) -du/-dü (beňzet-düm ,tut-dı) duk/-dük (geç-dük,aç-duğını) dur/-dür (çek-dür-ür ,ulaş-dur-up) -durur/-dur (iş-dur,çok durur)23 İki ünlü arasında bulunan sadasız ünlüler sadalılaşmıştır.Böylece –t->-d-,-k->-g-,-k->-ğdeğişmeleriolmuştur.[24] (Yüklet-/yüklede,görmek-/görmeğe)değişmeleri olmuştur. METATEZ Türkçe’de daha çok ağızlarda görülen bu hadiseye EAT metinlerinde de rastlanmaktadır. (çömlek>çölmek,kavra->karva-)[25] HECE DÜŞMESİ Hece düşmesinin metinlerindeki en yaygın örneklerine,bildirme eki olarak kullanılan turfiilinin geniş zamanı olan “durur”şekline rastlanmaktadır.(aç-dur,cahıl dururlar,senüň-dür, güneş durur>güneş-dür.) ŞEKİL BİLGİSİ

YAPIM EKLERİ

İsimden İsim Yapım Ekleri

-lık,-lik

:Bu ekin asıl fonksiyonu sıfatlardan isim yapmaktadır.Ancak isimlerden de sıfat yaptığı görülür.[26] Bu ek sonu “e”ile biten yabancı kelimelere eklendiği zaman kalın şekildedir(cömer-lık) [27] -an/-en :fonksiyonu ve manası tam belirlenemeyen bu ek birkaç kelimede görülür.(eren ,ogl-an)[28] -cı,-ci,-çı,-çi : ET ‘de ç’li şekilleri kullanmış olan ek genellikle meslek ve uğraşmayla ilgili isimler yapar. [29] -lı,-li,-lu,-lü: sıfat eki olarak bilinen bu ek,yerine göre hem isim,hemde sıfat olarak kullanılmaktadır. [30] Daima yuvarlak vokali bu ekin olumsuzu –suz/-süz ‘dür.(bahtlu,baş-suz)[31] -daş/-deş Berberlik ve ortaklık bildiren ek Türkçe’de eskiden beri kullanılır. -av/-ev ET ‘de –av,-ev,-ag’u,-gü olan ek ET,OT ve DT ‘nde kullanılmış,BT ‘de terkedilmiştir.[32] -rak/-rek sıfatlara getirilen bu ek Türkçe’de eskiden beri kullanılmaktadır.Karşılaştırma ve dahalık, fazlalık bildirir.(beğenilmiş-rek) -cak/-cek ve –cuk/cük, -cugaz/-cügez Vokalleri yuvarlak olan ve küçültme bildiren bu ek azla kullanılmaz (az-a-cuk ,kıl-cugalum)[33] -layın/-leyin ve –cılayın /-cileyin Eşitlik ve benzetme bildiren,birleşik olan ek,sayı isimlerinden sonra gelince “defa ,kere” manasını taşır.(sen-leyin,uğur-layın vb.)[34] -ncı,-nci Sayı ismi yapmada kullanılır.(iki-nci)[35] FİİLDEN İSİM YAPMA EKLERİ -k/-k; -uk/-ük İşlek olarak kullanılan ek,sonu vokalle biten kelimelere doğrudan eklenir. Fiilden sıfat ve mücerret isimleri yapar[36].(uza-k,aç-uk,biti-k,tanu-k,yık-uk) -ak /ek : Yer ve alet isimleri yapan ekin –gak/-gek şeklinin g ‘lerinin düşmesi ile meydana geldiği düşünülmektedir.[37] -ıcı/-ici Fiilden bir işi merhametle veya itiyad halinde yapanı göstermek üzere sıfat yapar.-an /en partisip eki gibidir.(al-ıcı,dilen-ici,gör-ici vb.)[38] -ı /-i/-u/ü: Günümüzde de kullanılan bu ekin: a)ET,de “-g ve g” fiilden isim yapma ekinin BT’nde düşmesiyle meydana gelmiş olabileceği ifade edilmektedir. b)Zarf fiil ekinin kalıplaşması sonucunda, c)-gu/-gü f.i.y ekinin başındaki ünsüzlerin düşmesiyle meydana gelmiş olabileceği ifade edilmektedir.[39] Fiillerin pasif tabanlarına –u/ü eki getirilerek partisif manası taşıyan sıfatlar yapılır.(kurulu,gel-ü,yazıl-a)[40] -ış/iş İşlek kullanılan bu ek daha çok hareket ve iş isimleri yapmaktadır. -ma/-me.

Daha çok iş isimleri yapan bu ekinde işleklik sahası geniştir.(-mak,-mek mastar ekinin hafifletilmiş şeklidir .)(diğ-me ,sür-me ) -mak/mek Fiilden hareket isimleri yapan bu ek eskiden beri kullanılan işlek bir ektir. -gu/-gü Alet ismi ve mücerret isimleri yapar.(çal-gu,sev-gü) -m İşleklik derecesi geniş olan ek genelde bir hamlede olan işi ifade eder.(bak-ı-m,gey-i-m vb.) -t Vasıta bildiren ek fazla işlek değildir.(bin-i-t,um-u-t, öğ-ü-t vb.) -n Eskiden beri kullanılan,işleklik alanı geniş olmayan ek çeşitli manada isimler yapar .(bütü-n,ek-i-n, uzu-n) -gı/-gi/-kı/-ki Türkçe’de eskiden beri kullanılmaktadır.(sev-gi-li,iç-ki) -aç/-eç Örneği az olan bir ektir.(gül-eç,um-aç) FİİLDEN FİİL YAPIM EKLERİ -k-: Manayı şiddetlendirmekdir.(kay-ı-k , tur-u-k-) -dur-/-dır-/-tır-/-tirİşlek olan faktitif eklerindendir.Eskiden beri işlek olarak kullanılmaktadır.Daha çok oldurma ve yaptırma ifade eder .[41] -t-: Genellikle vokalle biten veya tek heceli fiil tabanlarına getirilir.Bugün de aynıdır,iki vokal arsıda sedalılaşarak. “d” olur.(az-ıd-ur,söyle-d-e,korkı-d-ur vb.)[42] -r-,-y-,-zNadir kullanılan eklerdir. -l ve-n Pasiflik ekleri bugünkünden farksızdır.Sadece ara vokal genellikle düzdür.[43] -dar/-der İşlek olmayan faktitif eklerinden biridir. -nTürkçe,de eskiden beri işlek olarak kullanılan eklerden biridir.Bu eke dönüşlülük eki de denir.Asıl fonksiyonu kendi kendine yapma ve olma ifade eden fiiller yapmaktır.[44] -lDönüşlülük ekidir.Bugünde aynıdır. İSİMDEN FİİL YAPAN EKLER -la / -le eskiden beri işlek olarak kullanılan bu ek çeşitli manalarda fiiller yapmaktadır. (bagış –lı, iz – le vb.)[45] -da / -de

günümüzde daha çok tabiat sesi taklit eden iki heceli kelimelerden fiil yapan bu ekle yapılmış az sayıda örnek vardır.[46] -al / -el eskiden beri kullanıldığı halde işlek değildir. (al-al (kızarmak), boş-al-t-mak) -l pek işlek olmayan bir ektir. (ince-l-, egri-l vb.) -ar / -er işleklik alanı sınırlı olan bu ek eskiden beri kullanılmaktadır. Daha ziyade renk isimlerinden fiiller yapar.[47] -a / -e fazla işlek bir ek değildir. (göz-e-t-, yaş-a- vb) -sa / -se, v-mse genellikle arzu etmek ve soymayanlamı taşıyan fiiller yapar. (su-sa-n, ben-ümse vb.) İSİM Çokluk EAT ‘nde de diğer devirlerde olduğu gibi çokluk eki –lar / -ler dir. İYELİK EKLERİ 1,T.Ş: -m,-(u),/-(üm) 2.T.Ş:-ň,-(u) ň / -(ü) ň 3.T.Ş:-ı /-i ;-sı /si 1.Ç.Ş: -muz /-müz ;-(u)muz /-(ü)müz 2.Ç.Ş:-ňuz /-ňüz ; -(u)nuz /-(ü)nüz 3.Ç:Ş:-ları /-leri İyelik eklerinde günümüzdeki şekillerden farklı olarak 1.ve 2.şahıslarda aradaki vokal daima yuvarlak ve 3.şahıs eki ise daima düz vokallidir.[48] Türkçe’de çokluk 3.ş.iyelik eki –ı/-i teklik 3.şahıs iyelik eki ile –lar /-ler ile birleşmesinden meydana gelmiştir[49] İSİM ÇEKİMİ 1.İlgi hali(genetif)eki:-uň/üň; -nuň/-nüň Teklik ve çokluk 1.şahıslarda –üm şeklindedir. 2.Belirtme (Akkuzatif) hali eki: -ı/-i; -nı/-ni -ı/-i akuzatif eki, ET’de –ıg/-iy (-ğ/-g) idi. Bu ekin ğ veg leri düşerek ekin fonksiyonunu yardımcı sesler üstlenmiştir. ET’ de zamirlere –nı/-ni ve 3. şahıs iyelik eklerinden sonra da –n gelmektedir. İsmin yalın haline –(y) ı/-(y)i şeklinde de gelmektedir. EAT’ nde belirtme hali bazen eksiz de karşılanmaktadır. Bu daha çok birinci ve ikinci şahıs iyelik eki almış kelimelerde

görülür.[50] 3.Yönetltme (Datif) hali eki: -a/-e EAT’nde datif eki –a/-e dir. ET’de “-gölge; -kal-ke” şeklinde kullanılmıştır. BT’ ne geçişte –ğ/-g; -k/-k ‘ler düşmüştür. Anadolu sahasında ve Azeri bölgesinde de –a/-e şeklindedir.[51] Datif eki bazen akkuzatif, lokatif, ablatif ve ile edatının yerine kullanılmaktadır.[52] 4. Bulunma (lokatif) hali eki: -da/-de Türkçe’nin her döneminde ve tüm şivelerinde lokatif hali eki kalın sıradaki kelimeler –da; ince sıradakilere –de olarak eklenmektedir. 5. Ayrılma (Ablatif) hali eki: ET’ –tın/-tin; -dın/-din şeklinde olan ek; BT ne geçişte -dın/-din şeklinde varlığını devam ettirmiştir. Bu ekin ET’de –ta/-te –da/-de şekline de rastlanmaktadır. Sonraları –dan/-den şekline dönmüştür[53]. 6. Eşitlik (Ekvatif) eki –ca/-ce; -çal/-çe ET’ de ç’li şekilleri olan ekin c’ li şekilleri EAT’nde ortaya çıkmıştır. Ek eşitlik, miktar, mukayese, benzerlik ve kadar ifade etmektedir. ET’ de bir de –layu/-leyü şeklinde olan eşitlik eki kullanılmıştır. EAT nde bu ek –layın/leyin şeklindedir.[54] Eşitlik eki olarak birde –cak/-cek; -çuk/-çek küçültme eki kullanılmıştır.[55] 7. Yön gösterme (cihet, direktif) eki, -ra/-re; aru/-erü Kalın kelimerled –ra, ince kelimelerde –re şeklindedir. ET’ de –gorul/-gerü; -koru,-kerü şeklinde olan BT’ ne geçişte ğ/g ve k/k leri düşerek ek – aru/-erü şeklini almıştır.[56] 8. Vasıta (İnstrümental) –n;-la/-le; -ıla/-ile, -lan/-ilen bağlama edatı ile nin (-la/-le) kullanılışında günümüzdekinden farklı bir durum yoktur -n instrümental eki ise EAT devresinde oldukça işlek kullanışmıştır.[57] Sıfat

Niteleme Sıfatları Niteleme sıftlarının örneği çoktur. Sıfatlarda karşılaştırma; -rak/-rek eki eli yapılır EAT’nde ve günümüz Türk Şivelerinin bazılarında konsanantla biten tabanlara -rak/-rek, nadir olarak da -ırak/-irek, -urak/-ürek şeklindedir. ET ve Ot ‘de rastlanmamıştır. Bu günkü Türk lehçelerinde görülen -ırak/-irek; -urak/-ürek karşılaştırma -ırak/-irek eki ile EAT’de nöbetleşe kullanıldığı belirtilmektedir. [58] Sıfatlarda berkitme; sıfatların tekrarlanası ile yapılır.

Aynı zamanda ilk heceye –p konsanantının getirilip kelimeyle birleştirilmesi ile de yapılmaktadır.[59] Küçültme sıfatları –cak/-cek, -cuk/-cük ekleri eli yapılır. Günümüzde ise –cık/-cik, -cuk/-cük şeklindedir. Belirtme Sıfatları

1. işaret sıfatları: bu, şu, o, şol, ol ‘dur. İşbu ve is bu da kullanılır. EAT’nde şolok şeklide kullanılmıştır.[60] 2. Sayı Sıfatları: bazı sayı isimleri dışında kullanılışları açısından bugünküne göre farklı bir durum yoktur. Genellikle iyelik eki, daima düz vakallidirler. Nadir olarak iyelik eksiz şekiller de görülür. [61] 3. Belirsizlik Sıfatları: Belirsizlik sıfatları türlü türlü kullanılmıştır. (kamu yohsula, her okında, hiç kimse, nice gün vs) 4. Soru sıfatları: Nice, ne, kankı, kaç vb sorı sıfatlarıdır. (kankı, yirde) Zamir 1. Şahıs Zamirleri: Ben, sen, o, ol, biz, siz, onlar’dır. Aslında isim grubuna dahil olan zamirlerde çekim esnasında kökte değişiklik meydana gelmektedir. I. Şahıslar “ben,biz” II. Şahıslar “sen,siz” III. Şahıslar “ol,olur” ET ve EAT’nde “ol” olan 3. Şahıs zamiri osmanlıca’nın başlarında “o” şeklini almıştır. Ençok değişiklik gösteren zamir 3.şahıs zamiridir. O, ol, anı, ana, anda, andan, onun, onlar, onları, onlara, onlardan, onlarun Ol zamirinin instrumantal ekli şekli anın “u halde, onun için, onunla, binaenaleyh” manası vermektedir.[62] Şahıs zamirlerinin genetifi ET’de uyuma uyarken, EAT’nde yuvarlak şekillidir. (Ben-üm, sen ün, onun, bizüm, sizün, onlarun) bugün benim, senin, onun, bizim, sizin onların şeklindedir. Akkuzatif hali: ET’ de zamirlerden sonra –nı/-ni akkuzatif eki kullanılırken, -aBT’de –ı/-i, EAT’nde –ı/-i şekli kullanılmıştır. (beni (bini, meni), seni (sini), anı, bizi, sizi, onları şeklindedir. Bugün beni, seni, onu, bizi,

sizi, onları şeklindedir) datif hali: ET’de bana (mana), sana (sene), ona (onar), bizge (bizke, bizine) sizye (sizine, sizlerke), olarka, EAT’nde ve Osmanlıca da bana (mana), sana, ana, bize, size, onlara şeklinde kullanılmıştır. Bugün bana, sana, ona, bize, size, onlara şeklindedir. Şahıs zamirlerinin lokatifi: ET’ de minde (minte, mindide, mintede), sinde (sinte, sinde, sintede, sinınde), onda (onta, ontada, anında), bizde (bizinte, biznide) sizde (sinide, sizlerde), olorda, EAT’de bende (binde, mende), sende, onda, bizde, sizde, onlarda şeklinde kullanılmıştır. Bu gün bende, sende onda, bizde, sizde, onlarda şeklinde kullanılmaktadır. Şahıs zamirlerinin ablatifi: ET’ de mindin (minitin), sindin (sinitin, sinindin) andın 8antın, anındın), biznidin, siznidin, onlardın, EAT’de benden (binden, menden), senden (sinden), ondan (andın), bizden, sizden onlardan şeklinde kullanılmıştır. Bugün benden, senden, ondan, bizden sizden, onlardan şeklinde kullanılmaktadır. 2. işaret zamirleri işaret zamirleri bu, şu, o, ol ve şol dur. Çoklukları; bular, bunlar, şular, şunlar, olardır. Şol( un çokluğu yoktur ve şu + ol dan meydana gelmiştir. İşaret zamirlerinin genetifi: ET’de bunun, anın, bularnın, onlarnın, EAT’nde bunun, şunun, onun, bularun (bunların), şularun (şunların), olarun onlarun) şeklinde yuvarlar ünlülü kullanılmıştır. bUgün ise bunun, şunun, onun, bunların, onların, şunların şeklindedir. İşaret zamirlerinin akkuzatifi

ET’ de bunı, munı, anı, bularnı, olarnı; EAT’de bunı, şunı, anı (anu), buları (bunları), şuları (şunları), oları (onları)a; bugün ise bunu, şunu, onu, bunları, şunları, onlarışeklindedir. İ.Z. Datifi

ET’de bunar (muna, munar), onar, bularga,olarğa; EAT’nde ise buna (muna), şura, ona, bulara (bunlara), şulara (şunlara), olara (onlara); bugün ise buna, şuna, ona bunlara, şunlara, onlara şeklinde kullanılır. İ.Z Lokatifi

Eskiden beri bunda (munda, muntada), şunda, onda (anta), bularda (bunlarda), şularda

(şunlarda), olarda (anlarda) şeklinde kullanılan ek, bugün de bunda, şunda, onda, bunlarda, şunlarda, onlarda şeklindedir. İşaret Zamirlerinin Ablatifi

ET’de bundın, şundın, andın, bulardın, şulardın, olardın: EAT’nde bundan (mundan), şundan, Ondan (andın), bulardan (bunlardan), şulardan (şunlardan), olardan (anlardan) şeklinde kullanılırken bugün bundan, şundan, ondan, bunlardan, şunlardan, onlardan şeklindedir. İ. Z. Nin eşitlik hali

ET’de bunçü, (munça), onca, ; EAT’nde c’ li ve ç’li şekiller bir arada kullanılmıştır. (ançılayın (ancılayın), buncılayın gibi şekiller) bugün bunca, şunca, onca, bunlarca, şunlarca, onlarca şeklindedir. 3. dönüşlülük zamirleri öz, kendü, ve ikisinin birleşmesinden meydana gelen kendüzdür. Günümüzde az ve kendüz şekli kullanılmamaktadır. Kendisi, kendi şekilleri vardır. 3. belirsizlik zamirleri kim, kimi, kimerse (kim+erse), kimse (kim+ise), kimesne, kimsene(kim+ise+ne), herki, herkim, her biri, kankı, kankısı, kamu (kamuğ) kamusu, ayruk, cümle, cümlesi, fülan, niceter, vb. kim ve ne aslında soru zamiri olup belirsizlik zamiri olarak kullanılırlar. 4. soru zamirleri “kim ve ne” asıl soru zamirleridir. İyelik eki getirilmiş soru sıfatları ve bazı kelimeler soru zamiri olarak kullanılmaktadır. [63] Vasfiyet zamiri olan –ki ‘nin EAT’nde kalın şekli de görülmektedir. Zarf Zaman zarfları

Bugün, imdi, indi, şimdi, girü, bir gice, dün ü gün, kaçan “ne zaman”, hemişe, çü,çün, nice bir “ne zamana kadar”, şoldem gündüzin, öylen, evvel, şon, pes “sonra”, ilkin, henüz, tonlacak, dünle vb. zaman zarflarının yanında; isme son çekim edatları getirelerek yapılın –a dek, -adeyin, -dan berü, -dan girü gibi zarflar da kullanılmıştır. Yer zarfları

Karşu, ara, kanda, her kanda, içerü, girü, orta, ilerü, ırak, kancaru, yukaru, aşaga, anarı, taşra, tapa gibi kelimeler kullanılmştır. Miktar zarfları

Katı, top, key gey “çok, iyi” iyen “çok, pek”, igende, öküş, bir katre, katre katre, bir deste, az, niçe, ol kadar, şol kadar külli, yavlak, tümen tümen vb. kelimeler kullanılmıştır. Suret zarfları

Bencileyin, ancılayın, böyle, şöyle, eyle, eyle kim, şöylekim, bu denlü, nice niceme, bayık “aşikar, şühesiz” ansuzın, arkun orkun “yavaş yavaş” dürlü dürlü, saf saf, pare pare, nagehan, eksüksüz, bu resme, nice kim, gine, ayrub vb. kelimeler suret ve tarz zarfı olarak kullanılmaktadır. Edat Kendi başlarına anlamları olmayan edatlar, birlikte kullanıldıkları kelimelerin,kelime gruplarının,ve cümlelerin kullanılış,ve ifadelerine yardım ederler. Bağlama Edatları

Eğer, gerçi, bari, ger, v’eger, çi-ger, amma, gibi sebeb bildiren; meğer, meğer kim, ta, takim, illa gib, istisna bildiren; u, vü, ve, veya, ile, yahu, ya, yahuz, yahud, gibatıf bildiren; şöylekim, nitekim, eyleki, benzer, güya, sanki, san, sanasın gibi benzetme bildiren; ki, kim, gibi de cümle bağlayıcı olan bağlama edatları mevcuttur. Son Çekim Edatları

Nominatiu halde bulunan gibi son çekim edatlarından gibi,bilgi;teg ,deg ,tegi ,degi ,edatları benzetme;içun,sebep;ile,birle,bile,beraberlik bildirir.içre,üzere-üzre yer,tarz bildirir. -a degin ve dek datif üleyen ,sonlandırma bildiren edatlardır. Ablatif Üleyen Edatlar; -den berü,den girü,den sonra zaman;-den ötürüsebep,den yana yer ve yön bildirmektedir. Soru Edatları

Ne ,kanı, acep ,nice ,niş, neden,ne için niçün ,nire, ninere, nireden, kanı ,kand,kandan,nite ,vb. kelimeler soru edatı olarak kullanılmaktadır. Berkitme Edatları

Dakı, dabı, da, de, Farsça,da had, Türkçe,de ok,tur.Ok edatı zamirlerden sonra kullanılır.64 İşaret Edatları

Uş, uşda, ve uşbu, kelimeleri işaret edatları olarek kullanılmaktadır. Çağırma Edatları İy, ya, i, eya, -a, ya, dır.Yabancı asıllı ah, heyhat, diriğ, diriga, zinhar, zihi, aman, kelimeleri, de çağırma edatlarıdır.

FİİL BİLDİRME EKLERİ

Haberin geniş zaman halini ifade etmek için kullanılan 1.ve 2. Şahıs ekleri şahıs zamirlerinden ,3.şahıs eki, tur-fiilinden meydana gelmiştir. Haberin görülen , öğrenilen geçmiş zaman, ve dilek-şart kipi –i- cevheri fiil ile yapılmaktadır. GENİŞ ZAMAN

Teklik 1.Şahıs eki; -am/- em/ ;-van/ -ven

Bu eke ET;de daha çok tonyukuk ve yenisey yazılarında rastlanmaktadır.Ek “ben”zamirinden gelmektedir. B>u değişimi oluşmuştur.65 Yine EAT,nde ekin v’leri düşmüş ve ekin –am / -em şekli ortaya çıkmıştır.66 Bugün -ım / -im şeklinde kullanılmaktadır. Teklik 2. Şahıs eki; -sın / -sin Ek günümüzde ünlü uyumuna uyarak hem düz hem de yuvarlak ünlü olarak kullanılmaktadır. ET’de “sen”zamirinden gelen ek e/i değişikliğine uğramıştır. Teklik 3.şahıs eki: -dur /- dür ET de tur-fiilinden gelen ek, isimlerin bildirme şeklini kurmada kullanılır. Şimdiki zamanla birlikte geniş zamanı da içine alır. 67 EAT ’nde hem eklemiş olarak hem de eklememiş olarak fiil şekli ile kullanılır.68 Günümüzde bu ek tamamen ekleşmiştir. BT ‘nde çoklukla değiştirilen ek sadece ,Türkmen Türkçesi’nde tüm şahıslarda kullanılır.69

Ç.1.şahıs eki: -uz / -üz ET’de biz zamirinden gelen ek, b>v değişikliğine uğramıştır. Bu değişimden sonra “v”vokalle kaynamış ve onu yuvarlaklaştırmıştır.70 Ç. 2.şahıs eki :-sız /-siz Ç. 3.şahıs eki: dururlar,-durlar / dürler Görülen geçmiş zaman : -ıdı , idi Öğrenilen geçmiş zaman :-imiş Dilek – Şart :ise -duk,-dük partisibi i-fiilinin gerindium şeklidir. Uyuma uymamaktadır FİİL ÇEKİMİ Eat ‘devresinde kullanılan üç grup şahıs eki vardır. 1-Geniş zaman ,şimdiki zaman ,öğrenilen geçmiş zaman ,gelecek zaman ,istek ve gereklilik kipleri için şahıs zamiri menşeili şahıs ekleri kullanılmaktadır. T.1.şahıs:a)-van /-ven b)-am /-em c)-ın /-in T.2.şahıs:-sın /-sin T.3.şahıs:-durur;-dur /-dür Ç.1.şahıs: a) –ıvuz / -vüz b) –uz / -üz Ç.2.Şahıs: -sız / -siz Ç.3.Şahıs: -lar / -ler (-durur, -dur /-dür) 2. Görülen geçmiş zaman ve şart kipinde kullanılan şahıs ekleri ise iyelik menşelidir. T.1.Ş: -m T.2.Ş: -ñ T.3.Ş: eksizdir. Ç.1.Ş: -k /- h /-k Ç.2.Ş: -ñuz / -ñüz Ç.2.Ş: -lar / -ler 3. Birde emir kipinde kullanılan şahıs ekleri vardır. Bunları emir ekiminde inceleyeceğiz. Basit Sigalar A. Bildirme (haber, ihbar) 1. görülen Geçmiş Zaman (praeteric)

geçmiş zaman eki –dı / -di’ dir. T ve Ç 1. Ve 2. Şahıslarda vokal daima yuvarlaktır. 2. Öğrenilen Geçmiş Zaman (nakli, mazi) Öğrenilen geçmiş zaman eki –mış /- miş dir. Ancak –up, -üp gerindium eki ile de öğr. Geç. zaman ifade edilmektedir. Bu ek gönellikle 3. Şahıs ta kullanılmakta 1. Ve 2. Şahıslara nadiren gelmektedir. Doğu Türkçesi(nde asli şeklini korumuştur. Tur-fiil ile kullanılmaktadır. Gerindium ekinden sonra gelen tur-fiilinin düşmesiyle, gerindium eki öğrenilen geçmiş zaman fonksiyonuna sahip olmuştur. 3. Geniş Zaman (muzari) Geniş zaman eki ET’de –ur / -ür; nadiren –ar / -er; tek tük de –ır / -ir, ünlü ile bir fiillerde –yur / -yür, nadiren de –r şeklinde kullanılmıştır. EAT’ nde –ur/-ür; -ar/-er ve –r şekli kullanılmış, nadir olarak ta –ır / -ir şekline rastlanmıştır. –ur / -ur ‘ün vokali EAT’nde yuvarlaktır. Geniş zamanın menfisi –maz /-mez eki ile yapılır. 4. Gelecek Zaman (istikbal) ET’ de ayrıca –tacı / -teci; -dacı / -deçi, cı / -ci kullanılmıştır. ET’de gelecek zaman eki –gay / -gey idi. Sonradan –ga / -ge şekli ortaya çıkan bu ek BT’ne ğ ve glerin düşmesiyle –a / -e şeklinde geçmiş ve fonksiyon değiştirerek istek kipi olmuştur. EAT’nde ise gelecek zaman eki –ısar / -iser dir. Kuzey Doğu ve BT’ nde kulanılan ekin ET’ nin sonlarında ortaya çıktığı bilinmekte birlikte nasıl türediği belli değildir. Bu ek EAT’ nde geniş ölçüde kullanıldıktan sonra yerini –açak / -eçek ‘e bırakmıştır. -ısar / -iser ‘in yanında EAT’nde gelecek zaman partisibi olan –ası / -esi de gelecek zaman eki olarak kullanılmıştır. Gelecek zaman –sa, -gerek şekli ilede anlatılmaktadır. 5. Şimdiki zaman: Şimdiki zaman için hususi bir ek kullanılmamış, istek veya geniş zaman ekleri ile şimdiki zaman ifade edilmiştir. Günümüzde kullanılan yarı – fiilden gelen –yor ekinin 14.yy’ın bazı eserlerinde mevcut olduğu belirlenmiştir. b. DİLEK (İNŞA) ET’ de –sar / -ser olan şart ekinin s’ünsüzünün düşmesi ile BT’nde –sa / -se olarak kullanılmıştır. 3. Gereklilik:

EAT’nde gereklilik için özel bir ek yoktur. Dilek – şart sigasına gerek kelimesi getirilerek yapılmaktadır. Günümüzde –malı / -meli gereklilik eki EAT’nin sonlarında ortaya çcıkmış ve EAT’de yuvarlak vokalli şekli kullanılmıştır. Fiillerin masdar şekillerinden sonra gerek, gerekdür kelimesi getirilerek de gereklilik yapılmaktadır. 4. EMİR Emirde her şahıs için ayrı ekler kullanılmıştır. T.1.Ş: -ayın / -eyin, (- ayım / -eyim), ET’ de (-ayın / - eyin) T.2.Ş: -gıl / -gil (eksiz de görülmüştür.) T.3.Ş: -sun / -sün (ET’de –zun / -zün: -sun / -sün) Ayrıca ET’de –zu / -zü, -su / -sü; -sunı / -süni şekillerinin de ortaya çıktığı ve devre başında –çum / -çün şekillerinin de varlığı tesbit edilmiştir. Ç.1.Ş: -alum / -elüm Ç.2.Ş: -ñ; -uñ / -üñ, -ñuz / -ñüz; -uñuz / -üñüz Ç.3.Ş: -sunlar / -sünler Emirin menfisi –ma olumsuzluk eki + şahıs ekleri getirilerek yapılır. BİLEŞİK SİGALAR 1. Hikaye Şekli: Basit kip üzerine i – fiilininin görülen geçmiş zaman eki olan i-di getirilerek yapılır. Menfisi – ma olumsuzluk eki ile yapılır. 2. Rivayet Şekli: Basit kipten sonra i- fiilinin öğrenilen geçmiş zaman şekli i-miş gerilerek yapılır. 3. Şart Şekli: Basit kipten sonra i-fiilinin şart şekli i-se getirilerek yapılır. Menfisi –ma olumsuzluk ekinden sonra basit kip eki ve şart eki getirilerek yapılır. FİİLLERDE SORU ŞEKLİ Bugün olduğu gibi EAT’nde de soru eki –mı / -mi’dir. Ancak günümüzden farkı uyuma tabi olmaması, daima düz vokalli olmasıdır.

PARTİSİPLER (İSİM – FİİLLER) Partisip ekleri günümüzden farklı değildir. Geniş Zaman Partisipleri: Bu partisipler geçmiş ve şimdiki zaman ifadesinin yanında bazen gelecek zamanda ifade edenler –an / -en; (şimdiki zaman); -ar / -er; -ur / -ür, -maz / -mmez (menfi şekli) Geçmiş Zaman Partisipleri: -duk / -dük; -tuk / -tük; -mış / -miş, -yuk / -yük ekleridir. Gelecek Zaman Partisipleri: -ası / -esi, -acak /-ecek dir. ET’ de –daçı / -deçi, -taçı / -teçi, -gu / -gü, -ku / -kü, -cı /- cikullanılmıştır. GERİNDİUMLAR Hal Bildirenler: -u / -ü; -ı / -i, -a / -e, -arak / -erek, -urak / -ürek, -iken (-ken) dir Zaman Bildirenler –ınca / -ince, -ıcak / -icek, -ıcağız / -iceğiz, -ıcagın / -icegin, -medin / -madın (EAT’ de –matı / -meti, -matın / -metin; -madı / -medi, -madın / -medin), -alı / -eli, -dukca / -dükce, -duğınca / -digince, -dukda / -dükde, -duğınlayız / -düğinleyiz dir. Bağlama (Atıf Bildiren) Gerindiumları -up / -üp (ET’te –p), -uban / -üben kullanılmıştır.

Sponsor Documents

Or use your account on DocShare.tips

Hide

Forgot your password?

Or register your new account on DocShare.tips

Hide

Lost your password? Please enter your email address. You will receive a link to create a new password.

Back to log-in

Close